İstanbul âşığı Japon
UNESCO Özel Projeler Direktörü Minja Yang, İstanbul'un Dünya Kültür Mirası Listesi'nden atılmaması için çalışıyor. Ancak 1.5 yılı kalan Türkiye gereken adımları bir türlü atmıyor.
FOTOĞRAF: SELİM EFE ERDEM Japon Yang, 'İstanbul Dünya Kültür Mirası Listesi'nden çıkarılmasın' diye UNESCO'da yalvardım. Kentteki eksiklikler iki yılda rahatça giderilir' dedi.
SELİM EFE ERDEM İSTANBUL - Temmuz ayında Çin'in Suzhou kentinde yaptığı toplantıda, tarihi eserlerin korunması ve eksiklerin tamamlanması için İstanbul'a iki yıllık bir süre tanıyan UNESCO'nun (BM Eğitim, Kültür ve Bilim Örgütü) Özel Projeler Direktörü Minja Yang, tarihi kentin 'eksikliklerini' görüşmek üzere Türkiye'deydi. Büyük eleştiri konusu olan ve 10 yıldır hayata geçirilemeyen Tarihi Yarımada Koruma İmar Planı'na ilişkin çalışmalar yapan Japon direktör Yang, İstanbul'un Dünya Kültür Mirası Listesi'nden çıkarılmaması için Çin'deki toplantıda UNESCO yöneticilerine 'yalvardığını'
söylüyor.
İstanbul'un üç eksiği
Marmaray Projesi'nin İstanbul'un yeniden şekillendirilmesi için bir şans olduğunu belirten Yang, 2006 yılına kadar İstanbul'un tamamlaması gereken üç eksiği bulunduğunu ifade etti: Koruma imar planının tamamlanması, eserlere yatırım için mevzuat düzenleri ve tek bir muhatap kurum. Yang'la İstanbul'u ve kültürel mirası konuştuk.
Bir eser ya da şehrin kültür mirası listesine alınmasının koşulu nedir?
Eserler ve şehirlerin Dünya Mirası Listesi'ne alınması, zamanla farklı süreçlerden geçti. Başlangıçta bir bina tek bir obje gibi düşünülüp korumaya alınırken, zamanla binalar bütünü ve bölgenin topluca korunması ifade edildi. Şimdiyse, bir kültür mirasının doğal veya tarihi değerinin yanı sıra bir hikâyesinin olması özelliği önem kazandı.
Buradaki felsefe, şehrin korunmasının yanı sıra, tarihini anlamak, o şehrin niçin ve nasıl orada bulunduğunun değer kazanması. Dünya üzerinde 600 kadar kültürel varlık, 300 şehir var. Ama büyük bir kısmı, şehrin bir bölümünü kapsıyor.
İstanbul kültür mirasına nasıl alındı, neresi korumada?
Türk hükümeti 1983'te UNESCO'ya başvururak, İstanbul'un Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınmasını istedi.
O başvuru neredeyse İstanbul'un tamamını içeriyordu. Tarihi yarımadanın yanı sıra, Beyoğlu, Üsküdar, Sarıyer ve Boğazlar'ı kapsıyordu. UNESCO, korumayla baş edilebilmesi ve işlerlik kazanması için tarihi yarımadayla sınırlayarak İstanbul'u Dünya Kültür Mirası Listesi'ne aldı. Tarihi Yarımada Surlar, Zeyrek, Sultanahmet ve Sultanahmet'teki eserlerden oluşan dört tampon bölgeye ayrılarak planlandı.
UNESCO, Çin'deki son toplantısında uyarıda bulunarak İstanbul'a iki yıl süre tanıdı. İstanbul'un eksikleri nedir?
UNESCO, Türk hükümetinin bu hareketinden çok mutlu oldu ve bazı taahhütleri
yerine getirmesi şartıyla İstanbul'u Dünya Kültür Mirası Listesi'ne aldı. Listeye girdikten sonra, bazı olmazsa olmazların yerine getirilmesi gerekiyordu. Bunlar plan, kanun ve muhatap kurum. Bunlar çözümlenmezse, içeride bir düzen olmazsa, UNESCO'nun dışarıdan yapabileceği hiçbir şey kalmıyor.
'Hâlâ bir muhatabım yok'
Dokuz yıldır UNESCO temsilcisi olarak İstanbul'a gidip geliyorum, hâlâ bir muhatap bulamadım. Bakanlık, belediye, koruma kurulu, sivil toplum örgütleriyle ayrı ayrı görüşüyorum, farklı konularda 'Bu benim yetki alanımda değil' diyor. Sivil örgütlerde büyük bir enerji var ama dağınık halde. Biz tüm kurumları koordine edecek ve muhatap olacağımız bir kurum bulamadık. 1995'ten beri, koruma planları hazırlanamadı.
2006'ya kadar eksiklikler giderilmezse İstanbul için nasıl bir karar alınacak?
UNESCO'nun 183 ülkenin imza attığı bir Dünya Kültür Mirası listesi var. İstanbul bu listede hiçbir şey yapmadan kalırsa, herkese bu şekilde kötü örnek görünerek örgütün yapısını bozar. Bizim istediğimiz şeyler yapılması imkânsız şeyler değil, en basitini istiyoruz. Koruma planının tamamlanmasını, bir tek muhatap kurum ve kültür miraslarına yatırım için mevzuat düzenlemelerini istiyoruz. Bunlar yapılmazsa, İstanbul Dünya Kültür Mirası Listesi'nden çıkarılarak Risk Altındaki Kültür Mirası Listesi'ne alınır. Bu, herkes için, İstanbul ve UNESCO için çok üzücü olur. Bu listede de sonsuza dek kalamaz, bir süre sonra o listeden de çıkarılır.
Bir şehrin kültür mirası listesinde yer alması ya da çıkarılması ne demek?
İstanbul'un Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alması bir prestij, listeden çıkarılmasıysa büyük bir itibar kaybı. Bu listede yer almak, direkt bir maddi kazanç sağlamıyor. Ama listeden çıkarılmak çok utandırıcı oluyor. Dünyanın en önemli şehirlerinden biri olan İstanbul'u, kenti kötü yönetiyorsunuz, mirasa sahip çıkamıyorsunuz anlamına geliyor. Gelişmekte olandan öte bir ülke Türkiye, bunu çözemeyecek değil.
UNESCO son kez uyardı. Şimdi İstanbul'da nasıl bir çalışma içindesiniz?
Çin'deki toplantıda İstanbul'un kültür mirası listesinden çıkarılmaması için UNESCO yöneticilerine resmen yalvardım. İstanbul'da yeni bir yönetimin işbaşına geldiğini belirterek son bir şans istedim. Şu anda koruma planı üzerinde duruyoruz ve planı inceliyoruz. Plan ve Marmaray projesi, İstanbul için çok önemli. Marmaray'la, şehir bir raylı sistemle boydan boya birbirine bağlancak, iş ve ikâmet hareketleri çeşitlenecek, İstanbul yeniden yapılanacak. Bazı binalar yıkılacak, yerine yeni yapılar yükselecek. Bu, bir fırsat ve planla iyi değerlendirilmeli.
Haberin adresi: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=126038
İstanbul Tarihi Merkezinin Korunması İçin Sivil Toplum Girişimi (İlk adı "Eminönü Platformu" idi)
13 Ağustos 2004
I. SULTANAHMET KULTUR VE TURIZM FESTIVALI BASLIYOR!
Bu sene birincisi düzenlenen Sultanahmet Kültür ve Turizm Festivali kapsamında, tarihi Ayasofya Meydanı’nda ücretsiz konser ve gösteriler düzenlenecek. 15-30 Ağustos arasında düzenlenecek etkinliğin ilk konuğu, Hoşgörü İmparatorluğu adını taşıyor. Genel yönetmenliğini Arda Aydoğan’ın yaptığı tarihi müzikal gösteriyi şef Orhan Şallıel yönetecek. Gösteride özel olarak bestelenmiş bir girişin ardından Osmanlı İstanbulu’ndan dini müzikler, saray müziği, Sefarad şarkıları, sema gösterisi, ney ve klarnetin büyülü ezgileri ve klasik batı müziği örnekleri özel bir kompozisyonla icra edilecek.
Konserlerin hepsi saat 21.00’de başlıyor.
15 Ağustos- Hoşgörü İmparatorluğu (Tarihi Müzikal Gösteri)
17 Ağustos- Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası
18 Ağustos- Neşet Ertaş
19 Ağustos- Mevlevi Ayini (Galata Dervişleri)
20 Ağustos- İstanbul Sazendeleri
21 Ağustos- 21.00 Uygur Müzik ve Dans Topluluğu
22 Ağustos- 21.00 Türkü Blues Trockya Blues Topluluğu (Yakarış Müzik Topluluğu)
24 Ağustos- Selanik-Üsküp-İstanbul Vizesiz Yolculuk Buzuki Orhan Osman&İstanbul Brass Band
25 Ağustos- T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Modern Folk Topluluğu
27 Ağustos- T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Dünyası Müzik Topluluğu
28 Ağustos- Okay Temiz Ritim Atölyesi
29 Ağustos- Esat Kabaklı ile Kahramanlık Türküleri
30 Ağustos- 21.00 Tuluyhan Uğurlu (Senfoni Türk).
(Hurriyet'te haber)
Bu sene birincisi düzenlenen Sultanahmet Kültür ve Turizm Festivali kapsamında, tarihi Ayasofya Meydanı’nda ücretsiz konser ve gösteriler düzenlenecek. 15-30 Ağustos arasında düzenlenecek etkinliğin ilk konuğu, Hoşgörü İmparatorluğu adını taşıyor. Genel yönetmenliğini Arda Aydoğan’ın yaptığı tarihi müzikal gösteriyi şef Orhan Şallıel yönetecek. Gösteride özel olarak bestelenmiş bir girişin ardından Osmanlı İstanbulu’ndan dini müzikler, saray müziği, Sefarad şarkıları, sema gösterisi, ney ve klarnetin büyülü ezgileri ve klasik batı müziği örnekleri özel bir kompozisyonla icra edilecek.
Konserlerin hepsi saat 21.00’de başlıyor.
15 Ağustos- Hoşgörü İmparatorluğu (Tarihi Müzikal Gösteri)
17 Ağustos- Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası
18 Ağustos- Neşet Ertaş
19 Ağustos- Mevlevi Ayini (Galata Dervişleri)
20 Ağustos- İstanbul Sazendeleri
21 Ağustos- 21.00 Uygur Müzik ve Dans Topluluğu
22 Ağustos- 21.00 Türkü Blues Trockya Blues Topluluğu (Yakarış Müzik Topluluğu)
24 Ağustos- Selanik-Üsküp-İstanbul Vizesiz Yolculuk Buzuki Orhan Osman&İstanbul Brass Band
25 Ağustos- T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Modern Folk Topluluğu
27 Ağustos- T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Dünyası Müzik Topluluğu
28 Ağustos- Okay Temiz Ritim Atölyesi
29 Ağustos- Esat Kabaklı ile Kahramanlık Türküleri
30 Ağustos- 21.00 Tuluyhan Uğurlu (Senfoni Türk).
(Hurriyet'te haber)
04 Ağustos 2004
"EMİNÖNÜ'NE İADE-İ İTİBAR" ETKİNLİĞİ...
17. yüzyıldan ‘70’li yılların ortalarına kadar, bünyesinde barındırdığı İstanbul’un en seçkin alışveriş yerleri, “Kapalı Çarşı”sı, “Mısır Çarşısı”, “Sahaflar”ı, “Mahmutpaşa”sı, “Yeşil Direk”i, ülkemizin en tanınmış, köklü eğitim kurumu “İstanbul Üniversitesi” ve –dönemin- “Yüksek Ticaret Okulu” (şimdiki Marmara Üniversitesi) ve burada yerleşik tanınmış aileler ve kurumları ile “tarihi yarımadanın en itibarlı ilçesi” olan Eminönü’ne “itibarının iadesi” istendi... 5 Ağustos 2004, Perşembe sabahı, saat 11.00'de, Mısır Çarşısı Büyük Postahane Kapısı önünde buluşuldu...
Mısır Çarşısı’ndan çıkarak, davul zurna eşliğinde yürüyüş yapan “eski İstanbul esnafı”nı görenler çok şaşırdılar. Bugün de uğraştıkları işleri eskiden yapan “üstad”larının kıyafetlerini giyerek Yeni Camii merdivenlerine dizilen on dolayında “Eski İstanbul esnafı”, Eminönü’ne “itibarının iadesi” isteğini simgeliyordu. Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, Kaymakam Sabit Kaya ve Eminönü Platformu Başkanı Ayhan Karahan da kafileye katıldı...
Eminönü Platformu kurucularından Kasım Zoto Başkan Nevzat Er'e "Gerçek Eminönü Hemşehrisi" rozeti takıyor...
İstanbul’un “Tarihi Yarımadası”ndaki evrensel kültür mirasına sahip çıkılarak, bundan böyle “çağdaş” ve “birlikte yönetim” ilkelerine uygun olarak davranılması için kurulan “Eminönü Platformu”, “Eminönü Hemşehrilik Beyannamesi İmza Töreni” ve “Hemşehrilik Maruzatı” [1] etkinliklerinden sonra Eminönü’nde kamu, yerel, sivil ve özel kesimlerin işbirliği yapmaya başladığını göstermek için bu kez de böyle bir etkinlik düzenlemişti... İçlerinde Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı Derneği, SİYAD, LASİAD, otelciler, acenteler, taşımacılar, yayıncılar, gönüllü “İstanbulsever” bireylerin de bulunduğu 20 dolayında sivil kuruluş, yerel ve merkezi yönetim ile başlattığı iş ve güçbirliğinin planlama, uygulama ve sonuç alma aşamalarında dayanışma içinde süreceğini kamuoyuna duyurmak için “Eski İstanbul Esnaf Yürüyüşü”nü bir iletişim aracı olarak kullanmayı seçmişti... Kafilede yer alan kişilerin taşıdıkları giysilerin simgelediği meslekler, günümüzde de sürüyordu...
Kafile Yeni Cami kapısına doğru yol aldı...
Meydana çıkış...
Meydana çıkış sırasında Belediye Başkanı, İstanbul Vali Yardımcısı, Kaymakam ve Sivil Toplum temsilcileri halkla birlikte oyun da oynadılar...
Daha sonra Yeni Camii merdivenlerine dizilen "eski İstanbul esnafı"nın önündeki kürsüde gerçek bir "kamu-yerel-sivil" topluluk pankart açarak "Eminönü'ne İade-i İtibar" istedi...
Etkinliğe katılan Eminönü Platformu adına LASİAD Başkanı Ayhan Karahan, Mısır Çarşısı Derneği Başkanı Çetin Palancı, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım, Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, Eminönü Kaymakamı Sabit Kaya ve İstanbul Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı kısa birer konuşma yaptılar ve kamu- yerel- sivil- özel işbirliği ile Tarihi Yarımada’nın çekirdeğini oluşturan bu ilçeye eski itibarını kazandırmak için “kararlı” olduklarını söylediler...
Etkinlik sona ererken, işportacılar Meydan'ın işportacılardan arındırmasını protesto ettiler...
[1] "Hemşehrilik Maruzatı" sunumu ve etkinlik haberi için lütfen tıklayınız: http://istanbultarihimerkez.net/2004_02_01_archive.html
Hemşehrilik Beyannamesi İmza Töreni için lütfen tıklayınız: http://istanbultarihimerkez.net/2003_12_01_archive.html
Ayrıntılı Bilgi ve İrtibat için: Eminönü Platformu Sekretaryası: 0212 516 90 52 -53 ve 458 12 49
Faks: 0212 458 12 50 e-posta: lasiad@lasiad.net - z.ari@smtp.yontanitim.com
(NOT: Etkinliğin -yuksek cozunurlukte- olan orijinallerine bağlantılı tüm resimleri bu adreste görebilirsiniz: http://www.eminonuplatformu.org/images/itibar_page1.html )
17. yüzyıldan ‘70’li yılların ortalarına kadar, bünyesinde barındırdığı İstanbul’un en seçkin alışveriş yerleri, “Kapalı Çarşı”sı, “Mısır Çarşısı”, “Sahaflar”ı, “Mahmutpaşa”sı, “Yeşil Direk”i, ülkemizin en tanınmış, köklü eğitim kurumu “İstanbul Üniversitesi” ve –dönemin- “Yüksek Ticaret Okulu” (şimdiki Marmara Üniversitesi) ve burada yerleşik tanınmış aileler ve kurumları ile “tarihi yarımadanın en itibarlı ilçesi” olan Eminönü’ne “itibarının iadesi” istendi... 5 Ağustos 2004, Perşembe sabahı, saat 11.00'de, Mısır Çarşısı Büyük Postahane Kapısı önünde buluşuldu...
Mısır Çarşısı’ndan çıkarak, davul zurna eşliğinde yürüyüş yapan “eski İstanbul esnafı”nı görenler çok şaşırdılar. Bugün de uğraştıkları işleri eskiden yapan “üstad”larının kıyafetlerini giyerek Yeni Camii merdivenlerine dizilen on dolayında “Eski İstanbul esnafı”, Eminönü’ne “itibarının iadesi” isteğini simgeliyordu. Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, Kaymakam Sabit Kaya ve Eminönü Platformu Başkanı Ayhan Karahan da kafileye katıldı...
Eminönü Platformu kurucularından Kasım Zoto Başkan Nevzat Er'e "Gerçek Eminönü Hemşehrisi" rozeti takıyor...
İstanbul’un “Tarihi Yarımadası”ndaki evrensel kültür mirasına sahip çıkılarak, bundan böyle “çağdaş” ve “birlikte yönetim” ilkelerine uygun olarak davranılması için kurulan “Eminönü Platformu”, “Eminönü Hemşehrilik Beyannamesi İmza Töreni” ve “Hemşehrilik Maruzatı” [1] etkinliklerinden sonra Eminönü’nde kamu, yerel, sivil ve özel kesimlerin işbirliği yapmaya başladığını göstermek için bu kez de böyle bir etkinlik düzenlemişti... İçlerinde Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı Derneği, SİYAD, LASİAD, otelciler, acenteler, taşımacılar, yayıncılar, gönüllü “İstanbulsever” bireylerin de bulunduğu 20 dolayında sivil kuruluş, yerel ve merkezi yönetim ile başlattığı iş ve güçbirliğinin planlama, uygulama ve sonuç alma aşamalarında dayanışma içinde süreceğini kamuoyuna duyurmak için “Eski İstanbul Esnaf Yürüyüşü”nü bir iletişim aracı olarak kullanmayı seçmişti... Kafilede yer alan kişilerin taşıdıkları giysilerin simgelediği meslekler, günümüzde de sürüyordu...
Kafile Yeni Cami kapısına doğru yol aldı...
Meydana çıkış...
Meydana çıkış sırasında Belediye Başkanı, İstanbul Vali Yardımcısı, Kaymakam ve Sivil Toplum temsilcileri halkla birlikte oyun da oynadılar...
Daha sonra Yeni Camii merdivenlerine dizilen "eski İstanbul esnafı"nın önündeki kürsüde gerçek bir "kamu-yerel-sivil" topluluk pankart açarak "Eminönü'ne İade-i İtibar" istedi...
Etkinliğe katılan Eminönü Platformu adına LASİAD Başkanı Ayhan Karahan, Mısır Çarşısı Derneği Başkanı Çetin Palancı, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım, Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, Eminönü Kaymakamı Sabit Kaya ve İstanbul Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı kısa birer konuşma yaptılar ve kamu- yerel- sivil- özel işbirliği ile Tarihi Yarımada’nın çekirdeğini oluşturan bu ilçeye eski itibarını kazandırmak için “kararlı” olduklarını söylediler...
Etkinlik sona ererken, işportacılar Meydan'ın işportacılardan arındırmasını protesto ettiler...
[1] "Hemşehrilik Maruzatı" sunumu ve etkinlik haberi için lütfen tıklayınız: http://istanbultarihimerkez.net/2004_02_01_archive.html
Hemşehrilik Beyannamesi İmza Töreni için lütfen tıklayınız: http://istanbultarihimerkez.net/2003_12_01_archive.html
Ayrıntılı Bilgi ve İrtibat için: Eminönü Platformu Sekretaryası: 0212 516 90 52 -53 ve 458 12 49
Faks: 0212 458 12 50 e-posta: lasiad@lasiad.net - z.ari@smtp.yontanitim.com
(NOT: Etkinliğin -yuksek cozunurlukte- olan orijinallerine bağlantılı tüm resimleri bu adreste görebilirsiniz: http://www.eminonuplatformu.org/images/itibar_page1.html )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)